Efes antik kentinde Bülbül Dağı yamacında yer alan iki adadan doğudaki insula Yamaç Evler I, batıdaki ise Yamaç Evler II olarak adlandırılmıştır. H. Vetters tarafından 1960-1967 arası birinci insula, 1967-1983 arasında ise ikinci insula kazılmıştır. Yamaç Evler I 3000 metrekarelik, II ise 4000 metrekarelik bir alanı kapsamaktadır. (plan 1) MÖ 1. yy’dan beri varlığı tespit edilen evlerin MS 7.yy’a kadar kullanıldığı anlaşılmıştır.[1]
Helenistik dönemde Efes’in yöneticiliğini yapmış olan Lysimakhos’un kenti yeniden yapılandırdığı dönemde İonya’da kullanılan hippodomik plan sistemi uygulanmıştır.[2] Yeni planlamada kentin kutsal caddesi olan Kuretler Caddesi esas alınarak bütün caddeler ve sokaklar birbirini dik kesecek biçimde karelere bölünmüştür. Bu planlamada evler Kuretler Caddesi’ne ve güney uçtaki başka bir caddeye dar sokaklarla bağlanmıştır. Adalar teraslara ayrılmış, evlerden biri doğudaki diğeri batıdaki sokağa yönlendirilmiştir.
Terasların en alt yapısını Alytarches Stoası’na açılan dükkanlar oluşturur. İki katlı olduğu düşünülen dükkanların üst katı dükkan sahiplerinindir. Buluntulardan dolayı bir dükkanın meyhane olduğu düşünülmektedir. Teraslar arasındaki sokaklar dar ve merdivenlidir. Evlerin pis su kanlarlı pişmiş toprak künklerle sokaklardaki kanala getirilerek Kuretler Caddesi’ndeki ana kanala bağlanmıştır. Künklerin tıkanması sonucu temizlenmesi için üst tarafları elips şeklinde kesilerek temizliği saplanmıştır ve sonrasında tekrar kapatılmıştır.
Günümüzde görülebilen evlerin en erkeni İmparator Augustus dönemine aittir.[3] Roma İmparatorluk döneminde caddelerden kırmızı kiremitli çatıları görülen evlerin dış görünümü oldukça sadedir ancak içyapısı gösterişlidir. Çok gerekmedikçe pencere yapılmamıştır. Kazılar sırasında evlerin donanımı hakkında fikir verecek buluntular fazla ele geçmemiştir.
Evler peristyl ev mimarisi geleneğine uygun yapılmıştır. Ortada bir avlu ve etrafında oturma birimleri yer alır. Evlerin bazıları iki ya da üç katlıdır. Alt katlar günlük yaşantıya yönelik oturma odaları, salon, mutfak gibi birimlere, üst katlar ise yatak odalarına ayrılmıştır. Çeşmeler bütün evlerde ortak özelliktir. Evlerde hamam benzeri ısıtma sistemi vardır. Sistemin merkezi hamam olarak kullanılırken aynı zamanda künklerle evin diğer kısımlarına aktarılarak ısıtılması sağlanmıştır. Bu sistemle bağlantılı olarak yemek odası, mutfak ve latrina önündeki çeşmelerden sıcak ve soğuk suyun akması sağlanmıştır. Evlerin çoğunda ağızları mermer bir kapakla kapatılmış su kuyuları bulunmuştur. Uygun bölümlerde tuvaletler yapılmıştır. Delikli oturma blokları ve altında ana kanalizasyona bağlı sistem vardır.
Evlerde inşaat malzemesi olarak taş ve tuğla harçla birlikte kullanılmıştır. Duvarlar içten ve dıştan sıvanmıştır. Evlerin tabanlarında mozaik kaplam ve mermer taban, duvarlarda ise freskler ve mermer kaplamalar kullanılmıştır. Mozaikler genelde siyah beyaz, geometrik desenli olmakla birlikte mitolojik sahneleri ve figürleri de içerirler. Fresklerde Müzler, Eroslar, kuş balık gibi havyan figürleri, günlük hayattan kişiler, tiyatro sahneleri işlenmiştir.
Mozaiklerin zaman içinde bozulmasıyla farklı boyutlarda ve renklerde tesseralar kullanılmıştır. Tamamen bozulduğunda yenilenmiştir. Farklı dönemlere ait aynı seviyede mozaikler bulunmuştur. Fresklerde çeşitli sebeplerle hasar oluştuğunda çoğu zaman kaldırılmamış yeni fresk harcının duvara sıkı yapışması için üzeri çekiçle çentiklenmiş ve 2-3 cm kalınlığında harç atılarak malayla düzeltilmiştir. Bazı odalarda bu yöntemle yapılan yedi kat fresk sayılabilmektedir.
YAMAÇ EVLER II
Bülbül Dağı’nın kuzey yamacında, batı tarafındaki ada Kuretler Caddesi’nin batı ucundaki onur anıtlarının arkasında konumlandırılmıştır. 4000 metrekaredir. Yapı teraslar ayrılmıştır ve oturma birimleri ikişerli sıralanmıştır. En alt yapı terasında atölye ve tabernalar bulunur. Evlerdeki fresko, mozaik ve mermer kaplama Roma İmparatorluk döneminin zenginlerinin yüksek yaşam standartını yansıtmaktadır.
Adanın kuzey cephesi Kuretler Caddesi’ne, güney cephesi hippodamik şehir planına göre düzenlenmiştir. Yamaca paralel giden bir sokak Memius yapısının önünden Kuretler Caddesi’ne ulaşır. Yükseklik farkı 26 m’yi bulduğu için basamaklarla bu sorun giderilmiş ve genelde 3 m genişliğindeki sokaklar bu sokağa dik açıyla birleştirilmiştir.
Evler Yunan peristyl ev geleneğine uygun olup, birbirine bitişik yaklaşık büyüklükte ikişer daire üç teras üzerinde yer almaktadır. İlk planda daireler tek tek odaların merkezdeki peristylin etrafında sıralanması ile düzenlenmiştir. Işığı ve havalandırmayı avludan sağlamaktadır. Kullanıldıkları süre içinde planların değişikliğe uğraması sahiplerinin de değiştiğine işarettir.
Temellerin incelenmesinde ve buluntuların değerlendirilmesine göre MÖ 1. yy’ın sonlarında alanın tümüne yapılmış olduğu anlaşılmıştır. MS 4. yy sonuna kadar kullanılmış bazılarının ise 7. yy’a kadar iskan gördüğü tespit edilmiştir.[4] Geç antik dönemde sosyal yaşam ve kent düzeninin değişmesiyle çeşitli atölyeler ve iş yerleri inşa edilmiştir.
Adanın batı cephesi boyunca yukarıdan akan su ile dönen çarklarla işletilen bir değirmen kurulmuştur. Kompleksin kuzeybatısında su gücüyle çalışan bir taş testeresi bulunmuştur. Adanın güneyindeki konutlar güneydeki sokağa uzanmaktadır. Orta ve alt taraftaki mekanlara merdivenli sokaklardan düz giriş sağlanmaktadır. Evlerdeki tabandan ısıtma sistemi kimi zaman üst katta da kullanılmıştır çeşme ve latrinanın suyu kuyulardan karşılanmıştır.
1 No’lu Oturma Birimi
Zemin katın törensel ve resmi bölümüne güneydeki yamaç yolundan, mutfak kısmına ise 1 no’lu merdivenli sokaktan girilmektedir. Törensel girişten vestibuluma (SR 1), dört sütunun taşıdığı iç avluya (SR 2) ve oradan tiyatro odası olarak adlandırılan mekana geçilmektedir (SR 6).
Vestibulumun ( giriş holü) doğusunda, önünde çift küçük havuzu olan bir çeşme vardır. Çeşmenin içi orijinalinde mermer plakalar ile kaplıyken bugün yarım kubbesinin içinde mermer mozaiklerin bir bölümü kalmıştır. Vestibulumun tabanı geometrik desenli siyah beyaz renkli mozaik ile kaplıdır. Buradan evin peristyl ve servis bölümüne tonozlu iki ayrı geçişle ulaşılır.
Peristyl; evin oturma bölümlerinin açıldığı, ışık ve havalandırmanın sağlandığı kısımdır. Ortada kareye yakın planlı implivium ve çevresinde ona açılan portiklerden oluşmaktadır. İlk evrede impliviumu çevreleyen sütunlar sekizken sonrasında dörde indirilmiştir. Sütunlardan biri granit diğerleri mermerdir. Aralarında korkuluk levhaları bulunur. Stilize dorik başlıklar birbirine hatıllarla bağlanmıştır. Hatılların üzerinde ikinci katın ahşap sütunları ve aralarında korkuluk levhaları yer alır.
Peristyl tabanı tümüyle mozaiklerle kaplanmış, duvarlar renkli fresklerle süslenmiştir. Üç bölüm halinde düzenlenen freskler genellikle kırmızı ve koyu sarı zeminli çiçek dizisinden oluşan süslemelerle bezelidir. Peristylin güneydoğusundaki tiyatro odası Menandros’un komedi ve Euripides’in trajedilerinden alınmış sahnelerle süslenmiştir.[5]
MS 2. yy’daki deprem sonrasında kuzeyine vestibulümle arasını ayıran duvar inşa edilmiştir.[6] Güneydeki tonozlu iki mekanın önüne duvar örülerek iki ayrı oda oluşturulmuştur. Odanın tabanındaki mozaikte ortadaki dikdörtgen pano tek bordür içinde değişken yerleştirilmiş geometrik motiflerden oluşturulmuştur. Duvardaki çok renkli panellerden oluşan freskler farklı evreleri yansıtmaktadır. Büyük bölümü ikinci evreye aittir. Üç bölüm halinde düzenlenmiştir.
Ana panolar Korinth başlıklı sütunlarla ayrılmıştır ve iki boyutlu etki yaratılmıştır. Kırmızı zeminli panoların arasındaki diğer panolar gri-mavi zeminlidir. İçlerinde ayakta duran yarı giyimli kadın ve erkek figürleri görülür. Sütunlarla ayrılmış sahneler Antonin dönemi sonu ya da Severanlar dönemi başı Ostia’daki duvar resmi stiliyle paraleldir. Ana panoların alt kısmında dikdörtgen ve kare çerçeveler içinde geometrik motiflerden bir süsleme bulunur. Üst panolar dikdörtgen şeklinde olup mask ve girlandlarla süslenmiştir.
Odanın girişinde kuzeybatı duvarda Euripides’in “Orestes” oyunundan bir tiyatro sahnesi canlandırılmıştır. Oresstes yanındaki kız kardeşi Elektra ile konuşmaktadır. Yüzlerinde masklar, başları üstünde Oresstes yazıtı bulunmaktadır. Kuzey duvardaki kırmızı zeminli pano üstünde masklı iki figür yer alır. Başları üstünde “perikeiromene” yazıtı bulunur. Bu panonun yanında gri-mavi zeminli panoda vücudunu açıkta bırakan bir şal ile elinde diadem tutan bir kadın figürü vardır. Diğer bir panoda ayakta duran figürün parçaları kalmıştır.
Gri-mavi zeminli başka bir panoda sol kolu ile pelerin tutan sağ elinde içinde balık olan tabağı tutan erkek figürü görülür. Odayı çevreleyen diğer panolarda erkek ve kadın figürleri bulunmaktadır. Odanın güney duvarında bir kadın figürü elindeki boncuk dizili kolyeyi, erkek figürü ise sağ elinde çiçeği tutar. Batı duvarında girişin sağındaki panoda Menandros’un oyunundan bir sahne işlenmiştir. Yüzleri masklı konuşur durumdaki iki figür üzerinde “sikyonoi” yazısı görülür.
Kuzey duvarının üst kısmında resmedilmiş mimari dekorun önünde Herakles ve ırmak tanrısı Akheleos’un dövüşürken gösterildiği sahne işlenmiştir. Tiyatro odasına açılan diğer odaların duvarları açık zeminli fresklerle süslenmiştir. Serpme çiçek bezemeleri arasında çözülmüş diadem ve girland taşıyan kuş motifi bulunur. Tavandaki stukko takliti fresklerin bazı bölümleri korunabilmiştir.
Tablinium peristylin güneyinde bulunan evin en seçkin bölümüdür. Kemerli bir girişi vardır. Tabanı peristylden 15 cm daha yüksektir. Kare pano halindeki mozaik ikili saç örgüsünden oluşan bordürle sınırlandırılmıştır. Tablinium duvarları harçlı sıva ile kaplanmıştır ve fresk yoktur. Olasılıkla kumaşla kaplanmıştır.
Geç Antik dönemde peristyl avlunun kuzey ve batı tarafına odalar eklenmiştir. Uşak, hizmetçi odaları olarak tasarlanmıştır. MS 4. yy’da yapılan onarımlarda içine heykeller koyulan nişler yapılmıştır.
2 No’lu Oturma Birimi
Roma evinin özelliklerini taşıyan bu birim oldukça geniştir. Kazı buluntuları MS 6. yy’a dek kullanıldığını gösterir.[7] Birçok kez onarım ve değişiklik geçirmiştir. Birime batıdan girildiğinde dört sütunun taşıdığı, sonradan mutfağın bir kısmı olarak kullanılan küçük bir atriuma (SR 27) ulaşılır.
Ortadaki peristyl avlu Rodos tipi dokuz sütunludur. Peristylin portikleri mozaik döşemelidir. Koyu sarı, beyaz ve siyah renkli, geometrik desenli panolardan oluşmuştur. Güneyindeki panonun ortasına 2.87×1.39 m boyutlarında çok renkli mozaik pano yerleştirlmiştir. İkili saç örgüsü bordürünün sınırladığı pano içinde Triton’un çektiği denizatına binen Nereid canlandırılmıştır. Krem renkli zemin üzerine kırmızı, gri, mavi, sarı, ve açık –koyu kahverengi tonlarda sahneye renklilik ve derinlik kazandırılmıştır.
Kare planlı implivium tabanı mermer plakalarla kaplıdır. Ortasında su kuyusu bulunur. Tabanı yağmur sularını akıtmak için olukla çevrilidir. Güneyinde geç dönemde yapılmış çeşme, önünde ise mermer plakayla kaplı iki küçük havuzu vardır. Peristylin güneybatı köşesinde ikinci kata çıkan merdivenler ve atlı bir süvarinin işlendiği mermer mezar steli görülür. Stel devşirme yerleştirilmiş olabilir. Merdivenlerin alt ve üstünde yeşil hatlarla mermer takliti fresk panolar görülür. Girlandlı Eros freskleri süsler.
Peristylin güneyinde tabliniumun tonozunda Dionysos ile Ariadne’yi cennet bahçesinde gösteren cam mozaik bulunur. Dionysos kültüyle ilgili sahneler, meyve, bitki, horoz, girland taşıyan tavus kuşu, Eros gibi figürler işlenmiştir. Tabanı ve duvarları mermer plakalarla kaplanmıştır.
Oturma birimindeki diğer bir kısmın yemek odası olan triklinium (SR 24) olduğu düşünülmektedir. Geniş beyaz kenar alanları klinelerin yerini belirler. İçi cam mozaikle kaplı iki niş dekorasyonu tamamlar. Doğudaki nişin kubbesi içinde bir erkek figürü seçilebilmektedir. Batıdaki nişin içinde yanında kuğu olan (Aphrodite?) bir kadın figürü yer alır.
Peristylin doğusunda, güneyinde ve güneybatısında cubiculum (yatak odası) bulunur. Atriumun bir parçası olan cusina (mutfak) geç dönemlerde yapılan değişiklikler sonrasında oluşturulmuştur. Mutfağa ait ocak ve girişteki sol tarafta künkler görülebilir. Atriumun güneybatı köşesinde kare planlı küçük mekan evin latrinasıdır. Birkaç kişiyi alacak büyüklükte olup oturma yerlerinin önünde bir kanal vardır. Duvarları freskle süslüdür.
3 ve 5 No’lu Oturma Birimi
Orta terasın batısında, yüksekte bulunan bu birimler başta bütünken tadilatlar sonrasında birbirinden diyagonal olarak ayrılmıştır. Mekanlar daha küçüktür. İç avlunun etrafındadır. Evin ilk odası H2/12’nin duvarlarında dokuz Mousa, Sappho ve Apollon’un tasviri bulunur. Oda duvarlarında evin son kullanımının yangın izleri görülür. Mousaların isimleri üstlerine yazılmıştır.
İç avlunun doğu duvarında devrin tanınmış filozoflarının portreleri bulunur. Atinalı Sokrates ve Spartalı Khelion’a aittir. Başları üzerinde Grekçe “ uygun zamanı bekle veya öl” ve “dokuza beş” anlamına gelen yazıtlar vardır.[8] Bir hatipe ait olabilir.
4 No’lu Oturma Birimi
Açık avlunun etrafındaki oturma birimlerinden oluşur. Efes Müzesi’nde sergilenen Sokrates’in tasviri ve doğu bölümdeki kapının yanında Mousa Urania’nın tasviri yer alır. Aşağı terastaki apsisin yükseltilmesi dairenin kullanım düzenini bozmuştur. Aşağıdaki eve basamaklarla bağlanılmıştır. Bazilika tonozunun arkasını kaplayan mermer kaplamaların yarattığı apartman görüntüsü ilginçtir.
6 No’lu Oturma Birimi
Bu konut zemin katın taban alanı 950 metrekaredir. Mekanın büyüklüğü ve düzenlenmesi dikkati çeker. C. Flavius Furius Aptius yazıtı evin ait olduğu şahısı gösterir.[9] Olasılıkla MS 2. yy’daki sahibidir. İki katlı olduğu düşünülen peristyli vardır. Bu avlunun batı ve kuzey tarafında odalar sıralanmıştır. Güney tarafında mermer kaplı oldukça büyük bir kabul salonu (H2/31) bulunur. Güneybatıda küçük beşik tonozlu atriumdan Bazilika Privata’ya (H2/36) geçilir. Bu mekana bitişik odanın (H2/8) tavanı geometrik alanlara bölünmüştür. Tavanda Dionysos’un thiasosunun yaratıkları görülür.
7 No’lu Oturma Birimi
6 no’lu oturma birimine batıdan bitişen mekan mekandır. 900 metrekarelik taban alanına yapılmıştır. İç avlunun etrafında (H2/38) diğer evlerde olduğu gibi odalar sıralanmıştır. Birimin güney tarafında, eksedrada bugün Efes Müzesi’nde sergilenen Livia ve Tiberius’un mermer büstleri yanlarında bronz yılan heykeliyle birlikte bulunmuştur.
Kompleksin İmparator Gallienus (MS 262) döneminde tahrip olduğu düşünülmektedir.[10] Kuzeye bitişik aşağı terasta bulunan konut geç Antik döneme kadar kullanılmıştır. Mekanlardan birinin duvarında (H2/45b), üst üste yapılmış freskolar arasında Madaura’lı Apuleios’un “Altın Eşek” romanından üç sahne bulunur. Gladyatör dövüşlerini gösteren figürler, alışveriş listesini içeren grafitiler bu birimdedir.
Kaynakça
[1] Efes Rehberi, 2000: 106
[2] Akurgal 1998: 322,323
[3] Efes Yamaç Evleri: 11
[4] Efes Rehberi, 2000: 108
[5] Wiplinger, Wlach 1995: 91
[6] Efes Yamaç Evleri: 21
[7] Efes Yamaç Evleri: 32
[8] Efes Yamaç Evleri: 51
[9] Efes Rehberi, 2000: 111
[10] Efes Rehberi, 2000: 112
Kaynakça
AKURGAL Ekrem, Anadolu Uygarlıkları, İstanbul, 1998.
BAMMER Anton, Ephesos, Stadt an Flub und Meer, Akademısche Druck-u. Verlagsanstalt, Graz, 1988.
Efes Rehberi, Avusturya Arkeoloji Enstitüsü ve Efes Müzesi, İstanbul, 2000.
Efes Yamaç Evleri, Efes Müzesi Müdür ve Araştırmacıları, İstanbul, 1990.
FOSS Clive, Ephesus after Antiquity: A Late antique, Byzantine and Turkish City, Cambridge, 1979.
VETTERS Hermann, Ephesos 1980-82, Österraichen Akademie der Wissenschaften, Wien.
WİPLİNGER Gilbert, WLACH Gudrun, Ephesos, 100 Jahre österreichische Forshungen, Wien, 1995.
Esra Bideci – Selçuk